Bir Miktar Hayal İçerir


Olmadık hayaller kurarım, yeryüzüne ve gökyüzüne karşı. Gülünç olur, acemi olur çoğu zaman. Ben bile bilmem bazen içine daldığımın bir hayal olduğunu. Gerçekten bir parça sanki hayallerim. Uçsuz bucaksız çölün ortasında kalmışım gibi bir bardak su ile. O bir bardak su, hayallerimdir. Uçsuz bucaksız bir denizde, yüzme bilmiyor olmama karşın o küçük sandalım, hayallerimdir benim. Bir uçurumdan yüksekliğe bakıyorumdur gökte uçan kuşa imrenerek. Sırtımdaki paraşüt kurduğum hayallerimdir benim. "Ben, dünyaya doğru yürümekle meşhurum der" Şair. Ben ise dünyaya karşı hayal kurmakla meşhurum derim. Aram iyidir hayallerle. Gerçekliğin kanatları olduğuna ve bu kanatların hayaller olduğuna inananlardanım ben de işte. Gelelim, hayalin boyutlarına...Bir eşyanın ne amaçla yapıldığı gerçeklik içerir. Nasıl tasarlandığı ise büsbütün hayal ürünüdür, teknik hesaplamalar dışında. Yola çıkmak, maddi ve manevi hesaplamalar gerektirir. Yola çıkmadan önce, yolda yaşayacaklarını hesap edemezsin ama hayal edebilirsin. Ve bu hayal gücü senin yolda yaşayacaklarının belki de önizlemesidir. Hayal, insanın ikinci evidir. Dört duvar içinde kaldığında sığındığın... Hayal ikinci dünyadır, yaşamın en zor anında içinden çıkılamayacak raddeye gelindiğinde olanlar ve olacaklardan sığındığımız dünyadan bir adım ötesidir. Hayaller dünyası diye denmemiştir boşuna. Velhasıl-ı kelam hayaller ile tek başına bir yere varamam ama hayal olmadan da gerçeği yaşayamam..

Yorumlar