Ağır geliyor dünden yana korkularımız, hafif kaçıyor gelecek için dertlerimiz dünya nâmına, bir adım sonrasını hesaplamaya mecbur bırakıyor bir adım öncesini unuttuğumuz, geçmişe mağlup düşüp, geleceğe kafa tuttuğumuz rüya. Hangi uykudan uyansak, işte diyoruz bugün benim doyasıya. Hangi gece uğurlasa bizi yarı ölüme, hangi yıldız koştursa arkamızdan, bir daha görür müyüm, bir daha üzerini örter miyim diye...Orda tam orda beyin denen varlık nöbete tutuyor bizi, dünden ne kaldı geriye..."Âh şurda hata yaptım" diyoruz, "Keşke incitmeseydim" "O kapıyı çarpmamalıydım" "X mağazasından 439 liraya aldığım ayakkabıya aslında ihtiyacım yoktu..." "Kardeşim su İstediğinde keşke git kendin al" demeseydim âh keşke. "Tükürmeseydim of o asfalta" "Niye taş attım ki o köpeğe" "Dualarımda niye yer yoktu bir mazluma hep kendimeydi dileklerim dün de" "Anneme, babama daha sıkı sarılmalıydım bana, beni sevdiklerini söylediklerinde" "Bedenime zulm etmemeliydim o kolayı içerek, o dev burgeri sindirerek âh..." "Otobüs şöförüne atarlanmamalıydım bilip bilmeyerek.." "Tabağımı neden sünnetlemedim dün" "Ekmek kırıntıları neden yere dökülmüştü..." "Zamanımı iyi değerlendiremedim, Yaratan için ne yaptım sahi dün..." "Kendime hiç vakit ayırmadım, kendime iyilik yapmadım ki hiç o sonbaharın son gününde..." Keşkeler, âhlar, yapmamalıydımlar, yapsaydımlar, oflar... Bırakmıyor peşimizi biliyorum, çünkü ben de aynı dertten(!) muzdaribim. Ah bir de yarınlar ya da her sabah kurulan planlar desem? "X filmini y sinemasında izleyeceğim yarın alayım biletimi hemen internetten" Çamaşırları asarım nasılsa öğlen yıkayayım geceden" "Hay aksi arabanın yedek lastiği!" "Kumanda bozulmuş yarın halledeyim ya" "Nevresimleri yarın değiştirmeliyim, kirlendi gibi" "Sabah ATM'den para çekmem lazım nakit bitti..." "Acaba yarın, coğrafi konumlar konusunu halledebilir miyim" "Kahvaltıya ne hazırlasam da çocukların daha hoşuna gitse..." "Kaç hasta olur ki kim bilir yarın yardım edilecek..." "Bahçeyi sulasam mı yarın" "Salonun ampulu patlamıştı of!" Hesap-Plan çemberinde geçen bir ömür bahşedilmiş bizlere dünün hesabının faturasını gece, yarına kesilen bileti sabah yokluyor her Allah'ın gününde. Her gece tövbe çalıyor kapımızı, her sabah başımıza dikiliyor tevekkül bak yine seninleyim diye. İstiyorsak, geçmiş, tövbeye yenik düşüp dosyalarını uzatsın temiz bir sayfa niteliğinde anılar eşliğinde... O kapıyı ardına dek açıyoruz güler yüzle. Ve merhaba diyoruz tövbeye, herkese ve her şeye zararım dokunabilse de benden sana zarar gelmez diyoruz ona güvenle, sadakatle verilen söze, dökülen bir damla yaşa. Ve her doğan güneşe selam veriyoruz, yine benden bugün de ışığını esirgemeyeceksin güzellik değil mi... Ey gökyüzü biliyorum bugün de kazanan sensin huzur verme yarışında... Attığım adımlar, gittiğim yollar, sağlıcakla olacak. Düşsem de kalkacağım ayağa biliyorum, diyoruz. "Bütün işlerimi sana havale ediyorum ceplerimdeki azimle" Tevekkülün her hecesi, sekiz harfi sarıyor benliğimizi, tövbeyle sonlanan, duayla taçlanan her gecenin sonunda... T kuralı diyorum ben buna. Kirpiklerden tırnak uçlarına kadar tevekkül, ekmek kırıntısından, taş attığım köpeğe kadar tövbe. Duadır aradaki köprü de...
1 Ağustos 2020 04.30
Fotoğraf: Haziran, 2021 - Arife Engin
Yorumlar
Yorum Gönder