Kelebek Nakışlı Kundaktaki Bebek

Kelebek Nakışlı Kundaktaki Bebek

Kelebek nakışlı imiş doğduğumdaki kundağım, yazılmış ezelden ebede o, üç gün, dün, bugün, yarın...Dünün adı geçmiş, yarının adı gelecek konulmuş benim adım Ârife...Kelebek, mavi imiş, patiskası beyazdan...

Ömrüme bulut gibi işlensin diye verilmiş her bebek gibi pamuk kalbim bebekliğimde...

Üsküdar'da doğmuşum, Mevleviler beldesinde... Ruh'undan üflenmiş herkese olduğu gibi bana da...Azametleşecek mişim kızınca, bir çocukla, çocuklaşacak mıyım 48 yaşıma rağmen...Her yenilgimden dirayetle kalkacakmışım, her kırgınlığıma derman olacakmış Yaradan, koştuğum her yolda yorulacakmışım...Bir dost omzunda durulacakmışım ben de. İnanır mısınız sevinçle dolacak mışım dondurma görünce, ufak şeyler mutlu edecekmiş yani beni... Peki bütün bunlar olurken kalbim yine de durmadan atacak mıymış, ayak parmaklarım adım atarken yorulmayacak mıymış ayakkabılar içinde...Nefesim hiç kesilmeyecek mi gerçekten bir an bile. Nefesim tükendiğinde ölecek mişim doğru mu bu ? Kollarım yorulmayacak mı sevdiklerime her sarıldığımda, her kucak açtığımda, peki ya gözlerim büyülü sanatlar karşısında, bir dağ eteğinin yamacında, bir uçurumdan bakarken yüksekliğe, bir kuşun kanadında dans eden tüye, bir balığın suya atlayışına hayret etmeyecek mi ? Ben içimdeki "O" mu olacağım, yoksa Ârife mi ? Nefsim, hevesim, isteklerim, arzularım bana galip gelecek mi? Hatalarım ders verecek mi bana yoksa rüya mı olacak her dakika, her saat, her gün...Kusurda, kusursuzluğu görebilecek ferasete sahip olabilecek miyim...Ön yargılarım, tabularım olacak mı benim de...İnanacak mıyım at nalının şans getirdiğine...İnançlarım, gidişlerim/ gelişlerim, gelgitlerim hayallerim benimle mi yürüyecek bu yolda...Gündüzlerimin geceye bağlandığı her noktada zaman akıp gidecek mi avuçlarımdan...Pantolonumun kemeri belimi sıkacak mı mahçup olduğumda ya da elbisem dar gelecek mi gururlandığımda...

Dizlerimin bağı çözülecek mi ilk şiir okuyuşumda...

Okuyacağım son şiir ya ömrümse yani kendi şiirimse o, neler yazarım o şiire ben hangi kafiyelerle buluştururum dizeleri...

Bunu düşünemem, yazmaya çalışırım sadece o, dört dizelik şiiri...

Doğdum, yaşadım, sevdim hayatı ve de öldüm.